Kalbin atması için uyarı oluşturan elektrik sinyalleri düzgün çalışmadığında kalp düzenli hızlı, düzenli yavaş veya tamamen düzensiz atabiliyor, bu tabloya da aritmi, yani kalpte ritim bozukluğu deniliyor.
Ülkemizde her 100 kişiden yaklaşık olarak 5’inde görülen aritmiler içinde en sık tanı konulan atriyal fibrilasyonun görülme sıklığı artıyor ve bu ritim bozukluğunun 2050 yılına kadar 2 katına çıkacağı öngörülüyor. Kalpte ritim bozukluğu çoğu kez zararsız olsa da bazen hayatı tehdit edebiliyor. Öyle ki bozulan kalp ritmi, kan basıncında dramatik düşüşe, hatta kalp atışının durmasına bile sebep olabiliyor. Bu durumun ani kalp ölümünün en sık nedeni olduğuna dikkat çeken Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç,“Kalp atışı hızlı ya da yavaş hissediliyorsa veya kalp atışı sırasında bir atımlık boşluk oluyor hissi yaşanıyorsa, kardiyoloji doktoruna muayene olmak yaşamsal önem taşımaktadır. Eğer göğüs ağrısı, nefes darlığı ya da bayılma belirtileri varsa acil servise başvurulmalıdır” diyor.
Pek çok nedeni var
Ritim bozukluğu, kalp damar hastalıklarına yol açan aynı etkenler nedeniyle gelişiyor. Kalp damar hastalığı olan kişilerde daha fazla oranda kalp ritim bozukluğu görülüyor. Kalp hastalığı için herhangi bir risk faktörü varsa, bazı durumlarda ritim bozukluğu doğrudan tetiklenebiliyor. Ritim bozukluğunun en yaygın sebeplerinin başında ise diyabet, hipertansiyon, fazla alkol ve kafein kullanımı, viral hastalıklar, grip, Covid-19 enfeksiyonu, genetik etkenler, uyku apnesi, sigara, kalp damar hastalığı veya geçirilmiş kalp krizi, yapısal kalp hastalığı, hipertiroidi ve obezite geliyor. Altta yatan neden kalp veya diyabet gibi sistemik hastalıksa bu durumda felç veya ani ölüm riski yükseliyor.
Bu belirtilerle sinyal veriyor!
Göğüste hızlı veya yavaş kalp atımı hissetmek, göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, yorgunluk, baş dönmesi, terleme, bayılma veya bayılacakmış gibi hissetmek ritim bozukluğunun belirtilerini oluşturuyor. Ancak kalpte ritim bozukluğunun bazen hiç sinyal vermediğine işaret eden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç, düzenli olmayan ritim bozukluklarının kimi zaman doktor muayenesinde tesadüfen fark edilebildiğini söylüyor.
Ritim bozukluğu ölümcül olabilir
Her ritim bozukluğu ciddi bir sorun anlamına gelmiyor. Zararsız kalp aritmileri, kardiyoloji uzmanının muayene ve tetkikleriyle takip altına alınabiliyor. Hayatı tehdit edici semptomlara yol açabilen aritmi hakkında uyarıda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç, “Eğer göğüs ağrısı, nefes darlığı ya da bayılma belirtileri varsa, acil servise başvurulması yaşamsal öneme sahiptir. Ciddi ritim bozukluğu ve acil olan ‘ventriküler fibrilasyon’ olarak adlandırdığımız durumdur. Bu ritim bozukluğu kan basıncında dramatik düşüşe neden olabilir. Kişi saniyeler içinde yere düşebilir, nefes alması ve kalp atışı durabilir. Bu tablo ani kalp ölümünün en sık sebebidir. Bu durumda 112 aranmalı ve olay yerinde temel yaşam desteği eğitimi alan bir kişi varsa doğrudan hastaya kalp masajına başlamalıdır” diyor.
Hatalı alışkanlıklara dikkat!
Ritim bozukluğunda hastaların ilk olarak hipertansiyon veya diyabet tanısı varsa bunların tedavisine harfiyen uymaları gerekiyor. Zira, dengesiz seyreden kan şekeri ve tansiyon durumunda kalp damar hastalığı, kalp yetmezliği ve beraberinde kalpte ritim bozukluğu riski artıyor. Fazla kafeinin de aritmiyi tetiklediğine işaret eden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç, şunları söylüyor: “Kahvenin tamamen kesilmesi gerektiği toplumda doğru bilinen yanlışlardandır. Günde 2-3 bardak kahve içmenin ritim bozukluğuyla ilişkisi saptanamamıştır. Ancak kalpte ritim bozukluğu veya kalp damar hastalığı olan hastalarda kafeinin fazlası ritim bozukluğunu tetikleyebilmektedir. Enerji içeceği, sigara, elektronik sigara ve fazla alkol kullanımından da mutlaka kaçınılmalıdır. Alkolü azaltmakla ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği de önlenebilmektedir.”
Kaliteli uyku ve spor çok önemli!
Uyku alışkanlıkları da ritim bozukluğunu etkileyen faktörlerden. Gece kesintisiz 8 saat uyumanın önemine değinen Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç, “Gece uykusu bölünmeden, sirkadyen ritmi bozulmadan, uykuya dalışta zorlanmadan uyuyabilen kişilerde tüm kalp hastalıkları daha az sıklıkta görülmektedir” diyor. Bunun yanı sıra obezite ve hareketsizlik ritim bozukluğunu arttırdığı için hastalara spor yapmaları tavsiye ediliyor. Çok az sayıdaki hastaya ise spor ve fiziksel aktivitenin yasaklandığına değinen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç, “Ek kronik hastalıkları olan ve ritim bozukluğu riski yüksek değerlendirilen hastalar tetikleyici faktörlerden uzak durmalıdırlar. Bu hastalara spor ve ağır aktivitelerden, ani stres ve büyük üzüntüden kaçınmalarını, masum görülse de aritmiyi tetikleyebilen, örneğin bazı grip ilaçlarını kullanmamalarını önermekteyiz” diyor.
İlk basamak ilaç tedavisi
Ritim bozukluğu tedavisinde kalp atım sayısının dakika başına 60-100 olacak şekilde düzenlenmesi amaçlanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nur Kamer Kaya İnalkaç, ilk olarak ilaç tedavisinin tercih edildiğini belirterek, “İlaç tedavisi yeterli olmazsa ileri girişimsel yöntemler ve kalp piline ihtiyaç duyulabilmektedir” diyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı